ŞİRİNLER MASALI
şirinler köyünde bu olaylar yaşanırken, gelelim sefilleri oynayan, fantastik büyücü gargamel ve tilkiden bozma kedisi azman efendi ve eleştirel yapısıyla beğeni toplayan stajyer büyücü miskin efendiye, Gargamel yine ekibiyle birlikte ormana şirin avına çıkmıştır. Gargamel miskin efendiye bu sefer kesin şirin yakalacağım miskin efendi diye hava atar. Kurnaz miskin efendi altta kalırmı hiç ‘’ Gargiii, 1 yıldır yanında staj yapıyorum. Daha bir icraatını göremedik.’’ Diye alaylı bir şekilde karşılık verir. Bu sırada süslü şirin tatlı ve korkmuş bir şekilde’’ kurtlar vadisinde uluyan kurtlar adına gargamel burda kaçın’’ diye bağırır. şansının da yardımıyla gargamel yakalar bu iki şirini, şatosuna götürür. şirinlere ağzı sulanmış bir şekilde bakarak ‘’ hımmm şimdi sizi geleneksel şirin tatlıma katacağım’’ diye havalanır. Miskin efendi dururmu’’ manyak gargi sanki daha önce şirin yemişsin gibi ne sallıyorsun, bu şirin tatlısı ne zaman geleneksel oldu.’’ Diye alay eder. Gargamelin 100’den fazla şirinlerle ilgili yemek tarifi olmasına rağmen, Gargamele henüz daha şirin yemek nasip olmamıştır. Bu arada arkadaşlarını kurtarmaya gelen Gözlüklü şirin şatonun kırık camlı penceresinden gözükür. Aşağıda olan şirin babaya ‘’ şirin babaaa, şirin babaaa Gargamel şirinleri yiyecek’’ diye seslenir. 7 defa hacca gitmiş şirin baba, dua edip içeri girer. Gargamele seslenerek’’ la havle vela guvvete bıraksana şirinlerimi alçak gargamel’’ gargamelin cevabı’’ Hacı git başımdan, işim gücüm var.’’ Bu arada tipi kayık kedi azman efendi şirin babaya saldırırken, gargamele çarpar. Gargamelin elindeki şirinler ve Henüz daha sıcak bir yemek pişmemiş olan garginin efsanevi 2. el kazanı yere düşer. Gargi süpergeyle azman efendinin kafasına vurmakla meşgulken şirinler kaçar. Miskin efendinin çok hoşuna gider.’’ Gargiiii, havanı aldınmı yine, bir başka bahara babalık’’ diye yine masum, zavallı, aslında şirinleri çok seven garginin(becerebilse yiyecek ama) kalbini kırar. şirinler köye döner.
O günlerde şirin babayla, şirin dede arasında bir geçimsizlik kol sürmektedir.Köyün geleceği konusunda, gargamele karşı alınacak önlemler konusunda, ekonomik konularda ve de islami konularda farklı düşünmekteydiler. Birbiriyle çelişen doktrinler ortaya atıyorlardı. Örneğin şirin baba şirinlere dini konularda saadeti ebediyyeyi baz alırken şirin dede diyanetin ilmihalini baz alıyordu. Dış sermaye konusunda da farklı düşünüyorlardı. şirin baba köye girecek dış sermayeyi desteklerken, şirin dede tam aksine dış sermayeyi köyün kaynaklarını bitirecek bir unsur olarak değerlendiriyordu. Bir konuda çok iyi anlaşıyorlardı. O da Gözlük şirinin’’ ben şimdi kime ilmi konularda yardım edeceğim’’ demesi karşısında onu kafa üstü çakmakta çok iyi anlaşıyorlardı. Gargamel bu arada yine hain planlar içindeydi. Bu sefer bir hataya meydan vermemek için askeri konularda iyi strateji sahibi, Lord baldazardan yardım almaya karar verdi. Onun dediklerini kafasına iyice kazıdı.
ŞİRİNLER VE GARGAMEL 2. BÖLÜM
Lord baldazar gargamele şöyle der; ‘’Biraz süslen şirin bir görünüme bürün ve yeni nesil büyük bir şirin sansınlar seni, seni köylerine davet etsinler. Sende o zaman onları yakalarsın.’’ Hain ve gaddar gargamel, bu mantık açıdan imkansız fikri uygulamak için harakete geçer. Gözlerine sürme çeker. Gözaltı torbalarını aldırır. Koca ve sivri burnunu yaptırır. Şirin şapkası takar. Yırtık pabuçlarının yerine, şirin ayakkabılar giyer. Bir sepetin içine de şirin çilekleri toplar ve ormandan yürümeye başlar. Miskin ve azman efendi, Gargameli uzaktan takip ederler. Miskinine bu fikir çok saçma gelmiştir. Gargiye seslenerek’’ Gargi sen doğuştan tipsizsin, şirin bir yaratık olmak mümkün değil ki’’ deyince, gargamel’’ sen işe bak miskin efendi, bu sefer şirin yakalamayı başaracağım siz uzaktan takip edin, beni köylerine götürdüklerinden harakete geçersiniz. Akşama şirin sote yiyeceğim’’ deyip yola devam eder. O sırada ormanda kros çalışmasında olan şirinler. Bu koca şirini görürler. Şaşırırlar tabi ama gargamel şirin babaya selam verince, o gart ve tiz sesinden anlarlar bunun gargamle olduğunu kaçarlar hemen, gargamel de yine eli boş döner. Bir de bu yetmiyormuş gibi, miskin efendinin diline düşer yine
Şirinler köyünde yeni bir sabah başlamıştır. Şirin baba herkesten erken kalmış çoktan sabah namazını kılmıştır. Ramazana bir gün kalmıştır. Tüm şirin köyü razaman hazırlığı içindedir. Obur şirin ramazana özel tatlılar, yemekler yapmakla meşguldür. Usta şirin, köydeki camiyi yenilemekle meşguldür. Gözlüklü şirin ise ramazanda dengeli beslenme ve dua kitapları yazmaya başlamıştır. Ramazandan ramazana müslüman olan gargamel ise ilk iftarını şirinlerle açmak niyetindedir. Ramazın ilk teravihini şirin babanın imamlığı, gözlüklü şirinin müezzinliğinde kılarlar. Miskin efendinin tüm çabalarına rağmen gargamel kılmaz. Ben teravihleri kazaya bırakacağım deyip miskine katılmaz. Tabi gargamel küçükken mektepten kaçtığı için dini bilgileri zayıftır. Teravihin sünnet olduğunu bilmez.
Şirin köyünde Ramazanın ilk iftarı yaklaşmaktadır. Herkez sabırsızlık içindedir. Gargamelde şatosunun içinde dolana dolona ezan saatini beklememektedir. Miskin efendi onu orucunu bozmasın diye devamlı kontrol altında tutar. Şirin baba akşam ezanını okuyunca tüm şirinler iftar sofrasına oturur. Yemekte envai çeşit tatlılar,çorbalar, et yemekleri mevcuttur. Gargamel ve miskin efendinin sofrasında ise gargamelin dağdan topladığı, göngül,perzü,galduruk kızartması, melücan kızartması, ısırgan çorbası, gibi sadace otlardan oluşan bir menüsü vardır. Miskin efendi bu otlardan oluşan iftar sofrasında gergameli yalnız bırakıp, Lord Baldazarın fakirlere verdiği iftar çadırında orucunu açmıştır.
Gargamelin bu içler acısı durumunu şirin baba öğrenir ve gargameli iftara davet etmeye karar verir.
ŞİRİNLER VE GARGAMEL 3.BÖLÜM
Şirin baba gidip,gargamelin şatosunun penceresinden iftara davet notunu atar. Gargamel görür bu notu, ilk başta sinirlenir ama iftarda yiyecek birşeyi olmadığı için sonra sevinmeye başlar. İftar saati yaklaşınca miskini ve azmanı da alıp koyulur yola, bu arada şirinler köyünde ummalı bir çalışma vardır. Hem Kendilerinden çok büyük olan gargameli doyurmak için Fazladan yemek yapmaya çalışırlar. Hemde Gargamel köylerine geleceği için ondan nasıl korunacakları konusunda fikir üretirler. Gargamel için birbirinden güzel yemekler hazırlarlar. Çorbalar, tatlılar, adana kebabı, envayi çeşit yemek yapar obur şirin gargamel için
İftar saati gelir. Gargameli ormanın içinde güçlü ve gözlüklü şirin karşılar. Derler gargamel ve yanındakilere ‘’sizi ancak köye gözünüzü bağlayarak götürebiliriz güvenlik için’’ Gargamel, miskin ve azman efendilerin gözlerini bağlarlar. Köye varırlar. Çözerler orda gözlerini, Herkeste bir merak vardır. Acaba gargamel hemen şirinlere saldıracakmı, yoksa efendi efendi iftarını açıp, teravihini kılıp şatosuna gidecekmi.
Gargamel gözlerini açar bu hayatında hiç görmediği, bu şahane ziyafet karşısında aklı tutulur. Ve kendinden beklenmeyen sağduyuyla herkese hayırlı iftarlar deyip sofraya oturur. Tüm şirinler gibi miskin efendi de şaşırmıştır bu sıradışı olaya, Gargamelin kulağına eğilip’’ Gargi bakıyorum iyi adamı oynuyorsun, bari bir iftar duası da yapta tam olsun’’ deyince gargi bunu ciddiye alıp dua etmek için kalkar ayağa, şirinler birden korkar. Acaba fikri değiştimi diye, Gargamel başlar iftar duası etmeye, dua bittikten sonra herkes başlar iftarını açmaya yemekler, tatlılar yenilir. Gargamel ve miskin efendiye çay ikram ederler. Sonra bütün cemaat teravih namazı için saf tutar. Gargi İmam olmak ister. Miskin şaşırır bu olaya’’ gargi sen ne anlarsın imamlıktan bildiğin 2-3 dua var. Milletin namazını bozma’’ Gargi bir kere imana gelmiştir. Durmaz geçer imamlık için en öne, miskin de müeezzin olur. Namaz biter, herkez camiden ayrılır. Ama gargamel hala kılmaya devam eder. Kaza namazı kılmaya başlar, 2-3 saat kesintisiz kılar(daha önce hiç namaz kılmadığı için, çok fazla kaza borcu var.) o kadar namaz kılar ki, karnı iyice açıkır. Bir anla imana gelmiş olan Gargi, tekrar şeytana uyar. Şirinlerin peşine düşer. Herkez bu gargamelin asla adam olmayacağını anlar.
Gargamelin, Ramazanın bu manevi ortamına yakışmayacak bu haraketi, oraların müftüsü Nasrettin hocanın kulağına gider. Gider gargamelin şatosuna, adamlarıyla döver onu, Gargmel yalvarır ona’’ hühühühü bir daha yapmaycam, şirinlere iyi davranacam, onları yakalasamda yemiyeceğim.hühühühü’’ Nasrettin hoca şimdilik affeder gargameli, ramazan boyunca asla bir daha böyle bir şey yapmamasını tembih eder.
Ramazan bitmiş, bayram günü gelmiştir. Tüm şirinler şirin babanın elini öper, bayram harçlığını alır. Gargamelin nursuz şatosuna ise ne gelen vardır, ne giden, Gargamel pencereden melul melul bakar. Miskin efendi bile öpmez gargamelin elini, Gargamel üzülür öp diye yalvarır miskine, Miskin şöyle der gargamele’’ gargi olmayacak duaya amin deme kardeş, neyin varda vereceksin elini öpünce’’ gargi sinirlenir miskini süpürgeyle kovalar. Baktı kimse gelmiyor o da Belki para verir diye Lord Baldazarın elini öpmeye gider. Gider öper lordun elini, sonra açar elini ama para mara cimri lord baldazar, bizim gargi de küfürü basar kaçar. Çarpık bacaklarından dolayı hızlı koşmayı beceremeyen gargamelin Lord baldazarın şatosundan fırlatılan bir odun kafasına isabet eder. Kanla içinde kaçmaya devam eder gargamel, bir yandanda sızlanarak’’ sen bizim evin önünden geçmeyecekmisin, kafanı bir taşta yaracam o zaman’’ diye diye kaçar. Bayram biter. Ramzanın manevi atmosferi dağılır, bundan sonra gargamelin ne hainlikler yapacağını kimse tahmin edemez.
Şirin baba gidip,gargamelin şatosunun penceresinden iftara davet notunu atar. Gargamel görür bu notu, ilk başta sinirlenir ama iftarda yiyecek birşeyi olmadığı için sonra sevinmeye başlar. İftar saati yaklaşınca miskini ve azmanı da alıp koyulur yola, bu arada şirinler köyünde ummalı bir çalışma vardır. Hem Kendilerinden çok büyük olan gargameli doyurmak için Fazladan yemek yapmaya çalışırlar. Hemde Gargamel köylerine geleceği için ondan nasıl korunacakları konusunda fikir üretirler. Gargamel için birbirinden güzel yemekler hazırlarlar. Çorbalar, tatlılar, adana kebabı, envayi çeşit yemek yapar obur şirin gargamel için
İftar saati gelir. Gargameli ormanın içinde güçlü ve gözlüklü şirin karşılar. Derler gargamel ve yanındakilere ‘’sizi ancak köye gözünüzü bağlayarak götürebiliriz güvenlik için’’ Gargamel, miskin ve azman efendilerin gözlerini bağlarlar. Köye varırlar. Çözerler orda gözlerini, Herkeste bir merak vardır. Acaba gargamel hemen şirinlere saldıracakmı, yoksa efendi efendi iftarını açıp, teravihini kılıp şatosuna gidecekmi.
Gargamel gözlerini açar bu hayatında hiç görmediği, bu şahane ziyafet karşısında aklı tutulur. Ve kendinden beklenmeyen sağduyuyla herkese hayırlı iftarlar deyip sofraya oturur. Tüm şirinler gibi miskin efendi de şaşırmıştır bu sıradışı olaya, Gargamelin kulağına eğilip’’ Gargi bakıyorum iyi adamı oynuyorsun, bari bir iftar duası da yapta tam olsun’’ deyince gargi bunu ciddiye alıp dua etmek için kalkar ayağa, şirinler birden korkar. Acaba fikri değiştimi diye, Gargamel başlar iftar duası etmeye, dua bittikten sonra herkes başlar iftarını açmaya yemekler, tatlılar yenilir. Gargamel ve miskin efendiye çay ikram ederler. Sonra bütün cemaat teravih namazı için saf tutar. Gargi İmam olmak ister. Miskin şaşırır bu olaya’’ gargi sen ne anlarsın imamlıktan bildiğin 2-3 dua var. Milletin namazını bozma’’ Gargi bir kere imana gelmiştir. Durmaz geçer imamlık için en öne, miskin de müeezzin olur. Namaz biter, herkez camiden ayrılır. Ama gargamel hala kılmaya devam eder. Kaza namazı kılmaya başlar, 2-3 saat kesintisiz kılar(daha önce hiç namaz kılmadığı için, çok fazla kaza borcu var.) o kadar namaz kılar ki, karnı iyice açıkır. Bir anla imana gelmiş olan Gargi, tekrar şeytana uyar. Şirinlerin peşine düşer. Herkez bu gargamelin asla adam olmayacağını anlar.
Gargamelin, Ramazanın bu manevi ortamına yakışmayacak bu haraketi, oraların müftüsü Nasrettin hocanın kulağına gider. Gider gargamelin şatosuna, adamlarıyla döver onu, Gargmel yalvarır ona’’ hühühühü bir daha yapmaycam, şirinlere iyi davranacam, onları yakalasamda yemiyeceğim.hühühühü’’ Nasrettin hoca şimdilik affeder gargameli, ramazan boyunca asla bir daha böyle bir şey yapmamasını tembih eder.
Ramazan bitmiş, bayram günü gelmiştir. Tüm şirinler şirin babanın elini öper, bayram harçlığını alır. Gargamelin nursuz şatosuna ise ne gelen vardır, ne giden, Gargamel pencereden melul melul bakar. Miskin efendi bile öpmez gargamelin elini, Gargamel üzülür öp diye yalvarır miskine, Miskin şöyle der gargamele’’ gargi olmayacak duaya amin deme kardeş, neyin varda vereceksin elini öpünce’’ gargi sinirlenir miskini süpürgeyle kovalar. Baktı kimse gelmiyor o da Belki para verir diye Lord Baldazarın elini öpmeye gider. Gider öper lordun elini, sonra açar elini ama para mara cimri lord baldazar, bizim gargi de küfürü basar kaçar. Çarpık bacaklarından dolayı hızlı koşmayı beceremeyen gargamelin Lord baldazarın şatosundan fırlatılan bir odun kafasına isabet eder. Kanla içinde kaçmaya devam eder gargamel, bir yandanda sızlanarak’’ sen bizim evin önünden geçmeyecekmisin, kafanı bir taşta yaracam o zaman’’ diye diye kaçar. Bayram biter. Ramzanın manevi atmosferi dağılır, bundan sonra gargamelin ne hainlikler yapacağını kimse tahmin edemez.
ŞİRİNLER VE GARGAMEL 4. BÖLÜM
Razaman bayramı bitmiştir artık, şirinler olağan işlerine devam etmektedirler. Bir Cuma namazından sonra tüm şirinler KAHROLSUN İSRAİL diye eylem yaparlar. Orda polis olmadığı için yorulunca bırakırlar. Şirinlerin bu ulvi haraketine rağmen, Hain GARGAMEL coca cola içerek israile destek vermeye çalışır. İçtiği cola boğazında kalınca çok zor anlar geçirir. Miskin efendi vurur sırtına ‘’ israil hayranlığı yapacarsan böyle çarpilırsın hain gargamel’’ deyip sırtına hızlıca gümletir. Miskin efendi gargamele göre daha insaflı biridir. Türk-islam ülküsünü benimsemiş bir gençtir. Ama hain gargemel tam bir israil hayranıdır. Daha önce bir çok kez mason olmak için yer altı mason cemiyetlerine gitmek istesede, çoğunda yerin altını bulamaz. Buldukları cemiyetler ise onu salak diye sokmazlar oraya, ama yine de elinden geldiğince israile destek verir.
Gargemel yine şirin yakalamak için hain planlar içindedir. Aklınca şirinleri birbirine düşürecek, ikiye bölüp, kaleyi içten fethedecek, ikiye bölünmüş şirinleri yalakamak daha kolay olacak güya ona göre, Bu dahi fikri miskin duyunca, o da çok şarırır. Gargamelden böyle dahice bir fikir ortaya çıkmasına ve ona şöyle der.’’ Sen bir fenomensin gargemel’’ Gargamel anlamaz. Der’’ Fanomen ne demekti miskin’’ miskinden cevap’’ şirinleri ikiye bölüp yakalamak gargi’’ Gargamel işe koyulur. İsrail mossat ajanlarından yardım alır. Mossat ajanları şirinleri birbirine düşürmek için tüm güçlerini kullanırlar. Yılların tecrübesi şirin baba durumu anlar. Eskiden imamlık yaptığı bir camide müezzin olan Ömer baba’dan yardım ister. Ömer baba da yakın dostu KGT’nin başkanı Aslan Akbey’den yardım ister. Türk ajanları, mossad ajanlarını bulup tek tek öldürür. Ölülerini de gargamele gönderirler.
O günlerde gözlüklü şirinin kafasını birşey kurcalar. Şirin babanın yanına gelir. ‘’ şirin baba şirin baba, herkezin bir annesi var bizim neden yok, sen yetiştirme yurtlarından mı topladın bizi, gerçeği söyle kocaman’’ deyip ağlamaya başlar. Şirin baba başlar anlatmaya’’oğlum senin anan çok iyi biridi. Kısa boylu, şirin elinde el işi, hamarat bir kadındı. Karadenizin yaylalarında gezerken buldum onu, ama çernobilden etkilendiği için kanserden öldü. Ama çocuklar üzülmesin diye biz bunu hiç çizgi filme yansıtmadık.’’ Gözlüklü şirin yine sorar. ‘’ tamam da mezarı nerde o zaman bari gidip ziyaret etsek, bir fatiha okusak, anamızın mezarının başında ağlasak, çicekler diksek, hergün gelip sulasak o mezarı’’ deyince şirin babanın gözleri dolar, gözlüklü şirine sarılıp ağlarlar. Tüm şirnler toplanıp ağlamaya başlar. Herkes sorar annelerinin mezarlarının nerde olduğunu, Şirin baba gerçeği anlatmaya başlar. ‘’Annenizle ölmeden önce tartışmıştık, onu çok üzmüştüm. O da annesinin yanına trabzon sürmene yalasına gitti. Orda vefat etti. Mezarı da ordadır. Ben utancımdan ve vicdan azabından gidemedim hiç mezarının başına’’ deyince tüm şirnler şirin babaya baskı yaparlar oraya gidelim diye, şirin baba dayanamaz. Hem vicdan azabından kurtulmak hem de canından çok sevdiği eşinin mezarı başında bir fatiha bari okumka için şirnleri toplar ve karadenize sürmene yaylasına giderler.Karadenizde öğrenirler ki şirinlerin anneanneleri de ölmüştür. Temel dayılarının yanına giderler. Tmel dayıları bir sürü yiğenini görünce çok sevinir. Ama sonra kapıdan içeri şirin baba girince ortalığı bir sessizlik, bir kin havası kaplar. Çifteyi kapar temel, şirin baba boynu bükük hiçbir şey yapmaz. Temel sorar ona’’ hangi yüzle geldin bu topraklara, senin yüzünden öldü kardeşim’’ deyince şirin baba iyivce kötü olur. Kapıyı kapatıp geri dönmek için haraket edince, bir karadenizliye kapıya geleni asla kovmanın yakışmayacağını anlayan temel şirin babayı affeder. Ve tüm şirinleri toplayıp annelerini mezarlarına giderler. Şirinler annelerinin mezarı başında ağlamaya, mezara sarılmaya başlarlar.Ortalığı büyük bir hüzün havası kaplar. Şirin baba üzüntüden bayılır. Onu ayıltırlar. Saatlerce mezarın başından ayrılmazlar. Akşam olunca artık ağlamaktan bitap düşmüş şirinleri temel dayıları evine götürür. Bu arada Gergamel her yerde şirinleri arar. Ama ortalıkta şirin filan yoktur. Çok şaşırır bu duruma VE 4. böülm burda biter.
ŞİRİNLER VE GARGAMEL 5. BÖLÜM
Gargamel her tarafı aramış ama şirinleri bulamamıştır. Lord baldazardan yardım ister. Lord baldaazarda sihirli küresinden bakar. Karadenize gitmiş olduklarını söyler. Gargamel ve fantastik tayfası uçakla istanbula giderler. İstanbulda Gargamelin tipini beğenmeyen narkotik ekipleri onu nezarete atarlar. Gargamel ben de uyuşturu yok diye yalvarır. Her tarafı ararlar azmanın karnını bile ameliyatla yararlar. Uyuşturu olmadığını anlayınca serbest bırakırlar. Gargamelin trabzona gidecek parası kalmamıştır. Bir şekilde para kazanıp trabzona gitmesi gerekmektedir. İnşaatta çalışmaya başlar gargamelle miskin, ama kazandıkları para karınları doyurmaya ancak yetmektedir. Trabzona yol harçlığı yapacak parayı denkleştirmek için çok daha fazla gelir getirecek başka bir iş yapmaları gerekmektedir. Sokak ortasında soytarılığa başlarlar. Bu işte çok iyi oldukları için çok başarılı olurlar. Gargamel darbuka çalar, azman ortada dans eder. Miskin de güzel sesiyle şarkı söyler. Bir arar şarkı söyleme işini bet sesiyle gargamel devralınca çevrelerinde kimse kalmaz. Ama yinede trabzona gidecek ve orda yaşayacak parayı toparlamışlardır. Trabzona uçakla gitmeye karar vermişlerdir ama hiçbir havaalını güvenliği onları içeri sokmamıştır. Otobüsle giderler. Azmanı içeri almak istemeyen muavinle baya bir tartışır gargamel’’ yaw kardeşim o normal bir kedi değil, tipini görmüyormusun kediye benziyormu hiç, tilkiye benziyor al şunu içeri’’ deyince laz muavinin kafası atar azmanı bir kutunun içine sokar bagaja atar. Uzun ve yorucu bir yolculuktan sonra trabzona ulaşırlar. Herhangi bir millete ve vatana bağlı olmayan gargemel türk bayrağını görünce çok şaşırır’’ bu neki ne anlama geliyor bu bayrak bir elime alayım nasıl bir şey’’ deyince, bu kayık tipli adamın türk bayrağını yakacağını sanan trabzon halkı linç girişiminde bulunur. Güvenlik ekipleri güvenlik gerekçesiyle, bunları şehirden uzaklaştırıp giresuna götürüp bıkakırlar. Gargamel çok sinirlenmiştir. Artık konuışması da değişerek’’ula biz bu trabzona giremeyecekmiyiz’’ diye hayıflanır. Miskin efendi’’ beyinsiz gargamel bu işi bana bırakta kendi yöntemimle gidelim sürmene yaylasına’’ der. O sırada sürmene yaylası yağlı güreş şenliklerine giden güreş kafilesinin içine sızarlar. Pehlivanın biri siz ne iş yaparsınız diye sorunca miskin’’ ben yağcıyım, bu yaşlı adam da cazgırdır’’ deyince onları alırlar.Ama azman için bir iş bulamamıştır miskin, bir tekmeyle atarlar dışarı azmanı, gargamel çok üzülmüştür. Araba giderken azman arabanın peşine düşmüş gargamelden camdan mahsun mahsun izler azmanı, sürmeneye varırlar. Gargamel aşağı indiğinde bir de ne görür. Azman afendi arka tanpona pençelerini geçirmiş sarılıp duruyor. Çok sevinir bu duruma ve muhteşem üçlü şirinleri aramak üzere sürmene yaylasında yola koyulurlar. Ama birden arkadan bir el çeker bunları, ooo nereye gidiyorsunuz cazgır ve yağcı efendiler deyip bunları güreş alanına götürürler. Gargameli atarlar meydanın ortasına,’’ döktür bakalım marifetlerini cazgır efendi’’ derler. Gargamel başlar uydurmaya
* pehlivannn pehlivannn işte meydannn işte pehlivannn, altta kalırsan git kendini at, üste çıkarsan bir daha inme pehlivannnn diye saçmalayınca kovarlar bunlar, zaten bunların istedikleri de budur. Hemen koyulurlar şirinleri aramaya
Bu arada şirinler gargamelsiz bir hayatın zevkini çıkarırlar. Temel dayılarının ineklerini fındık bahçesine yeğmeye götürürler. İnekleri tarlaya bıraktıktan sonra biraz oyun oynarlar. İkindiye doğru inekler kontrol için tarlaya giderler. Gözlüklü hemen öne atılıp şu inekleri bir sayayım der. İnekleri sayarken ilginç bir yaratık görür. Sorar diğerlerine bizim ineklerden hamile olan varmıydı. Yok cevabı alınca’’ eğer bu bir inek yavrusu değilse bu hain gargamel kaçınnnnnnnnnn’’ deyince herkez kaçar. Ve böylece gargamel-şirin kovalamacası karadenizde de başlayacaktır.
Gargamel her tarafı aramış ama şirinleri bulamamıştır. Lord baldazardan yardım ister. Lord baldaazarda sihirli küresinden bakar. Karadenize gitmiş olduklarını söyler. Gargamel ve fantastik tayfası uçakla istanbula giderler. İstanbulda Gargamelin tipini beğenmeyen narkotik ekipleri onu nezarete atarlar. Gargamel ben de uyuşturu yok diye yalvarır. Her tarafı ararlar azmanın karnını bile ameliyatla yararlar. Uyuşturu olmadığını anlayınca serbest bırakırlar. Gargamelin trabzona gidecek parası kalmamıştır. Bir şekilde para kazanıp trabzona gitmesi gerekmektedir. İnşaatta çalışmaya başlar gargamelle miskin, ama kazandıkları para karınları doyurmaya ancak yetmektedir. Trabzona yol harçlığı yapacak parayı denkleştirmek için çok daha fazla gelir getirecek başka bir iş yapmaları gerekmektedir. Sokak ortasında soytarılığa başlarlar. Bu işte çok iyi oldukları için çok başarılı olurlar. Gargamel darbuka çalar, azman ortada dans eder. Miskin de güzel sesiyle şarkı söyler. Bir arar şarkı söyleme işini bet sesiyle gargamel devralınca çevrelerinde kimse kalmaz. Ama yinede trabzona gidecek ve orda yaşayacak parayı toparlamışlardır. Trabzona uçakla gitmeye karar vermişlerdir ama hiçbir havaalını güvenliği onları içeri sokmamıştır. Otobüsle giderler. Azmanı içeri almak istemeyen muavinle baya bir tartışır gargamel’’ yaw kardeşim o normal bir kedi değil, tipini görmüyormusun kediye benziyormu hiç, tilkiye benziyor al şunu içeri’’ deyince laz muavinin kafası atar azmanı bir kutunun içine sokar bagaja atar. Uzun ve yorucu bir yolculuktan sonra trabzona ulaşırlar. Herhangi bir millete ve vatana bağlı olmayan gargemel türk bayrağını görünce çok şaşırır’’ bu neki ne anlama geliyor bu bayrak bir elime alayım nasıl bir şey’’ deyince, bu kayık tipli adamın türk bayrağını yakacağını sanan trabzon halkı linç girişiminde bulunur. Güvenlik ekipleri güvenlik gerekçesiyle, bunları şehirden uzaklaştırıp giresuna götürüp bıkakırlar. Gargamel çok sinirlenmiştir. Artık konuışması da değişerek’’ula biz bu trabzona giremeyecekmiyiz’’ diye hayıflanır. Miskin efendi’’ beyinsiz gargamel bu işi bana bırakta kendi yöntemimle gidelim sürmene yaylasına’’ der. O sırada sürmene yaylası yağlı güreş şenliklerine giden güreş kafilesinin içine sızarlar. Pehlivanın biri siz ne iş yaparsınız diye sorunca miskin’’ ben yağcıyım, bu yaşlı adam da cazgırdır’’ deyince onları alırlar.Ama azman için bir iş bulamamıştır miskin, bir tekmeyle atarlar dışarı azmanı, gargamel çok üzülmüştür. Araba giderken azman arabanın peşine düşmüş gargamelden camdan mahsun mahsun izler azmanı, sürmeneye varırlar. Gargamel aşağı indiğinde bir de ne görür. Azman afendi arka tanpona pençelerini geçirmiş sarılıp duruyor. Çok sevinir bu duruma ve muhteşem üçlü şirinleri aramak üzere sürmene yaylasında yola koyulurlar. Ama birden arkadan bir el çeker bunları, ooo nereye gidiyorsunuz cazgır ve yağcı efendiler deyip bunları güreş alanına götürürler. Gargameli atarlar meydanın ortasına,’’ döktür bakalım marifetlerini cazgır efendi’’ derler. Gargamel başlar uydurmaya
* pehlivannn pehlivannn işte meydannn işte pehlivannn, altta kalırsan git kendini at, üste çıkarsan bir daha inme pehlivannnn diye saçmalayınca kovarlar bunlar, zaten bunların istedikleri de budur. Hemen koyulurlar şirinleri aramaya
Bu arada şirinler gargamelsiz bir hayatın zevkini çıkarırlar. Temel dayılarının ineklerini fındık bahçesine yeğmeye götürürler. İnekleri tarlaya bıraktıktan sonra biraz oyun oynarlar. İkindiye doğru inekler kontrol için tarlaya giderler. Gözlüklü hemen öne atılıp şu inekleri bir sayayım der. İnekleri sayarken ilginç bir yaratık görür. Sorar diğerlerine bizim ineklerden hamile olan varmıydı. Yok cevabı alınca’’ eğer bu bir inek yavrusu değilse bu hain gargamel kaçınnnnnnnnnn’’ deyince herkez kaçar. Ve böylece gargamel-şirin kovalamacası karadenizde de başlayacaktır.
ŞİRİNLER VE GARGAMEL 6. BÖLÜM
Ramazan bitmiş Bayram günü gelip çatmıştır. Şirinler köyünde bayram için herşey hazırdır. Tüm şirinler 30 oruç tutmanın verdiği büyük sevinçle bayramı karşılarlar. Tüm şirinler şirin baba ve şirin dedenin elini öpüp birbiriyleriylede bayramlaşırlar. Tüm köyde büyük bir mutluluk vardır. Obur şirin tüm şirinlere çeşit çeşi şekerlemeler ve tatlılar hazırlamıştır. Çok bilmiş gözlüklü yine hemen atlar. Yeni kitabı(1 günde yazdığı) bayram ve sağlık kitabında yazan şekerlemelerin sağlık açısında zararlı olduğu yememeleri gerektiği şirinlere anlatınca, onu sallamayan şirinler yine kafa üstü çakarlar gözlüklüyü, ama yine doğuştan kasklı olan kafasına birşey olmaz gözlüklünün, şirinler köyünde bunlar yaşanırken, gargamelin heran yıkılmaya meyilli şatosunda bayramın neşesi yoktur. Gargamel zaten adam gibi oruç tutmamıştır. Hergün sahura kadar uyumamış, sonra ikindiye kadar uyumuştur. Elini öpen de yoktur gargamelin, miskin ayıp olmasın diye öpmek istemiş ama ‘’ nasıl olsa bunda metelik yoktur. Bana ne harçlığı verecek’’ düşüncesiyle vazgeçmiştir. Şatoda ne bayram temizliği yapılmış nede yıkılmak üzere olan şatoda bir onarım yapılmıştır. Miskin efengi sorar gargamele ‘’ gargii ne zaman bakım yaptıracaksın bu şatoya’’, Gargemel cevap verir. ‘’ Morgate sistemini bekliyorum miskin, o zaman yeni şato yapacam’’ miskin gargiye nah yaparsın diyerek hareket çizer.
Gargamel çok kızar miskinin peşine düşer. Miskini yakalayamaz ama miskin ayağı taşa takılarak düşer ve çok kötü yaralanır. Gargamelden tamamen kurtulmak için savcılığa gidip suç duyurusunda bulunur. Savcı suç duyurusunu kabul eder. Polisler gelip gargameli tutuklar ama delil yetersizliğinden tutuksuz yargılanmasına karar verilir. Miskin aslında 25 yaşında olmasına rağmen cüce olduğu için çocuk mahkemsinde görülecektir mahkeme, gargamel onun 25 yaşında olduğu davanın ağır ceza görülmesi gerektiğini yönnüde yetkisizlik itirazında bulunur. Adli tıp kontolünden sonra miskinin cüce olmasına rağmen 25. yaşında olduğu anlaşılır ve dava ağır ceza mahkemesinde görülmeye başlanır. İki tarafta Tüm duruşmalarda tüm savunmalarının delillerini ortaya koyar. Gargamele adam yaralama suçundan ceza vermek için hiçbir delil yoktur. Ama mahkeme heyeti çok gargamelin kayık tipi yüzünden çok kararsızdır. Başkan der diğer üyelere bu adamda cani tipi aslında işlemiştir şuçu, diğer hakimlerden biri ‘’yok efendim bu salağın teki bu suç işlemeyi bile beceremez’’ deyince 3. hakimde atlar lafa ‘’ reis bey bu adam çöp tenekesine benziyor. Pislikten çürümüş her tarafı sivil polis, gizli ajan gibi birşey olabilir. Zaten delilde yok beratine karar verelim’’ der. Oy birliği ile beratine karar verilir gargamelin, Mahkeme çıkışında bu sefer haraket çizme sırası gargameldedir. Miskini bağırır çağırır bir daha gelme şatoma diyerek şatodan da kovar. Miskin efendi evsiz barksız kalmıştır. Soloğu lord baldazarın yanında alır. Düşmüşe bir tekme de kendisi vurmayı gelenek haline getirmiş olan lod baldazar da kovar miskini miskin de çareyi gargamelin yanına gelmeden önce okuduğu büyücülük okulunun yurdunda kalmakta bulur.
Bu arada şirinler köyünden şirin baba ile şirin dede arasında liderlik mucadelesi bayramda bile devam etmektedir. Hiçbir konuda anlaşamazlar. İkisi de şirinleri kendi istedikleri gibi eğitmek ister. Siyasi dini sağlıksal konularda da anlaşamazlar. Şirin baba sağ görüşlü,muhafazakar milliyetçi bir insanken, şirin dede sol görüşlü, sosyal demokrat geçinen biridir. Gargamele karşı savunma teknikleri konusunda da anlaşamazlar. Şirin dede hep kaç dövüşelim vur kaş yapalım derken, şirin baba kaçmanın onlara yakışmayacağı cesurca savunmaları gerektiği düşünür hep, gerçi o günlerde gargamel sağ kolu miskinin yokluğunda şirinleri yakalamaya teşebbüs(tümgirişimleri eksik teşebbüs aşamasında kladığından) ile edemez. Çok büyük güç kaybetmiştir. Şen şakrak misikinin yokluğunda zaten meymenetsiz kapkara şato iyice yaşanmaz hale gelmiştir. Miskin için hediyeler alır şiirler yazar, miskin için paraya kıyıp sdışardan yemekler söyleyerek güzel bir akşam yemeği donatır. Ve büyücü okulunu yurduna gider miskin almak için, miskin çok nazlanır. Ama yurdu oldum olası hiç sevmediğinden döner gargamelle güzel bir akşam yemeği yerler. Artık bayram onlar içinde mutlu bitmiştir.
ŞİRİNLER VE GARGAMEL SON BÖLÜM
Kış tüm gücünü göstermeye başlamış, ortalığı bembeyaz bir kar tabakası bürümüştür. Aslında kışın kar yağması şirinlerin işine gelmektedir. O zaman gargamel onları yakalamaya gelememektedir. Zaten şirinler soğuğa karşı her türlü önlemini daha önceden almış, kışı sıcak evlerinde geçirmektedirler. Gargamel ise soğuk ve yalıtımsız şatosunda tir tir titremektedir. Isınmak için tek aracı koca kazanında yaptığı uyduruk iksirleri yaparken kazanın altındaki ateştir. Gargi, miskin ve azman mecburen günün çoğunu kazanın etrafında sanki yerliler gibi dönerek geçirmektedirler. Garginin kışı geçirecek fazla erzağı da yoktur. Şatonun etrafında avladıkları karabatak, karga gibi hayvanlarla beslenmeye çalışmaktadırlar.
Normalde bu soğuk ve karda şirin avlamaya teşebbüs bile etmeyen gargamel ve çetesi bu açlık yüzünden alışılmışın dışına çıkmaya karar verirler. Evde eski püstü ne varsa soğuktan korunmak için üzerlerine geçirirler ve ormanda yola koyulurlar. Gargamel soguktan korunmak için eski püstü bir ayı postu giymiştir. Her tarafı karla kaplanınca aynen cılız zayıf bir kutup ayısına benzer. Avcılar onu kutup ayısı sanıp vurmak isteseler de, zaten çok cılız hasta galiba, yakında ölür diyerek vazgeçerler. Açlığım ve bakımsızlığım verdiği yorgunlukla bu soğukta pek ilerleyemezler. Zaten gece olmuştur. Eski ve büyük bir ağacın kovuğuna gizlenip geceyi burda geçiriler. Gündüz olunca tekrar şatolarına geri dönerler. Günler haftalar geçer Gargamel ve ekibi soğuktan ve açlıktan ölecek hale gelmişlerdir. Onlara yardım deniz fenerinden gelir. Gargamel ve ekibine kışlık erzak ve yakacak getiriler. Şatoyu onarırlar. Uğur aslan bu ev harabeye dönmüş sizi yeni bir yere alalım dese de gargi kabul etmez. Deniz feneri mecburen sadece şatoyu onarır. Ve böylece gargamel ve ekibi ölmekten kurtulur.
Aradan yıllar geçer, gargamel çok hastalanır. Ölüm döşeğindedir. Tüm şirnler ve miskin yatağının başında dua ederler ama gargamel bu kötü hastalığa daha fazla dayamaz ve vefat eder. Mezarını ormanın en güzel yerine yaparlar. Gargamelin şatosunun önüne ve şirinler köyüne gargamelin heykelini dikerler. Yıllar sonra miskin azimli çalışmsının sonucunda lord baldazarın yerine geçip büyücülerin başkanı olur. Gözlüklü şirin evliya çelebi gibi diyar diyar gezip kitaplar yazar. Dünyanın en sağlam ve kırılması en zor kafa olarak guiness rekorlar kitabına geçer. Şirin dede ve şirin baba da peş peşe vefat eder. Diğer şirinlerin de hepsi büyümüş çeşitli mevkilere gelmiştir. Bebek şirin koskoca bir delikanlı olmuştur. Azmandan ise gargameln ölümünden sonra hiç haber alınamamıştır. Rivayetlere göre kedilikten tilkiliğe atkamıştır. Başka rivayetlerde tavuk çalarken vurulduğu da anlatılmaktadır. Obur şirin lokantalar zinciri kurmuştur. Şirine beyaz atlı prensinin peşine takılıp köyden gitmiştir.
HAZIRLAYANLAR
ELİF KANDEMİR
BETÜL BOZKURT
FATMA COŞGUNOĞLU
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder